Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (Manisa TSO) Nisan ayı olağan meclis toplantısı Meclis Üyelerimizin katılımı ile gerçekleşti.

Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan Yardımcısı Gencay Esendağ başkanlığında gerçekleşen toplantıda gündemdeki maddeler görüşülüp karara bağlandı.Toplantının açılışında konuşan Meclis Başkan Yardımcısı Gencay Esendağ Nisan ayında birçok gün ve hafta kutladığımızı ifade etti.

Genel görüşmenin ardından ekonomideki gelişmeler ve ülkemizde yaşanan gelişmeler üzerine görüş alışverişinde bulunuldu.

Toplantıda söz alan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sezen Şenay, dünyada ve ülkemizdeki ekonomik gelişmelere değinirken önümüzdeki dönemde şehrimizde yapılması gerekenler hakkında meclis üyelerimiz ile fikir alışverişinde bulundu.

Sezen Şenay; “Değerli meclis üyesi arkadaşlarım, müsaadenizle, gerek yerel gerekse ulusal ve küresel ölçekte öne çıkan ekonomik gelişmeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Orta Doğu’daki jeopolitik risklere ek olarak, ticaret savaşlarına ilişkin gelişmeler küresel piyasalara yön vermeye devam ederken, ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı geniş kapsamlı tarifeler ticaret savaşı endişelerini güçlendirdi.  Ayrıca, bu politikaların hedefinde olan ülkelerin mütekabiliyet esasına dayalı olarak ABD’ye karşı bir tutum sergileyeceklerini açıklamaları ticaret savaşı endişelerini körükledi. Nitekim, Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD), mart ayında “belirsizlikte yönlendirme” başlığıyla yayımladığı ekonomik görünüm Raporu’nda, ticaret savaşlarına yönelik endişelerin yanı sıra yükselen jeopolitik ve politik belirsizliklerin yanı sıra para politikalarındaki sıkı duruşu da gerekçe göstererek, 2025 ve 2026 yılları için küresel ekonomik büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ederek, sırasıyla %3,1 ve %3,0 olarak belirledi.

Uluslararası para fonu (IMF)’ nun açıklamış olduğu, küresel ekonomik görünüm raporunda da küresel ekonomide yeni dönemin başlamakta olduğunu, bu yeni dönem belirsizliklerin artacağı, dünyada enflasyonun yükseleceği, küresel ticaretin ivme kaybedeceğini, netice olarak dünyada ekonominin daha yavaş büyüyeceğini ifade etmekte. Ancak, acilen ticaret savaşlarının bir kenara bırakılması gerekiyor. Karşılıklı misillemeler, artan maliyetler, bozulan tedarik zincirleri, yatırım planlarının ertelenmesi ve düşen bir refah seviyesini getirir, ticaret olmadan yatırım olmaz, yatırım olmadan istihdam olmaz, istihdam olmadan da refah olmaz. Bu durumun hiç kimseye bir faydası yok hatta daha çok zararı var. Bu bağlamda, ticaret savaşlarının bir an önce sona ermesini temenni ediyorum.

Geçtiğimiz günlerde, üst kuruluşumuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin gerçekleştirmiş olduğu bölgesel istişare toplantıları neticesinde; il ve ilçelerdeki ekonomik durum ile sektörlerdeki sıkıntılar ve iş dünyasının talepleri şu şekilde derlendi:

Toplantılarda 3 ana sorun öne çıktı;

1. Finansmana erişimde yaşanan zorluklar

2. Zirai don felaketi

3. Artan girdi maliyetlerinin özellikle emek yoğun sektörlerde yol açtığı problemler finansmana erişim sıkıntısı en çok dile getirilen konu olurken, ekonomimizin daha güçlü ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesi için reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı ve finansman maliyetleri düşürülmeli. Zirai don felaketinden birçok ürün zarar görmüş durumda. Yaşadığımız bu en büyük don felaketi, bazı bölgelerde tarımsal üretimde ciddi hasara yol açtı. Bu noktada doğru hasar tespiti, bu hasarın karşılanması ve ödemelerin zamanında yapılması çok önemli. Üretimin devamlılığı için üreticilerimizin desteklenmesi ve zor durumda olan çiftçilerimizin yanında olmamız gerekiyor.

İklim koşullarının öngörülemezliği don riski ve düzensiz yağışlar nedeniyle çiftçilerimizin desteklenmesine yönelik yeni teşvik mekanizmalarına ihtiyaç duyulmakta.

Buradan tekrar yaşanan felaketlerde hasar gören çiftçilerimize ve tarım sektörü çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimizi bir kez daha iletiyorum. Bu süreçte tarım teknolojilerine ve dijital tarım uygulamalarına adaptasyonun artırılması çalışmalarının gerekliliğinin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Emek yoğun sektörler rekabet gücünü kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya.  İhracat pazarlarımızı korumakta büyük zorluk yaşıyoruz. Başta tekstil ve hazır giyim olmak üzere emek yoğun sektörlere ek destekler verilmeli.

Sayın başkan, değerli meclis üyesi arkadaşlarım, Manisa’nın üretim ve ihracattaki gücünü daha ileriye taşımak için, sanayicimizden çiftçimize, esnafımızdan girişimcimize kadar tüm aktörlerimizi ortak hedeflerde buluşturmak mecburiyetindeyiz. Ekonomideki dönüşüm sürecinde Manisa TSO olarak öncü rolümüzü sürdüreceğiz. Gücümüzü birlikte üretmekten ve paylaşmaktan alıyoruz. Hep birlikte, daha sürdürülebilir ve rekabetçi bir manisa için çalışmaya devam edeceğiz. Ben sözlerimi daha fazla uzatmak istemiyorum. Hepinize teşekkür ediyor, sizleri bir kez daha saygılarımla selamlıyor,  hayırlı akşamlar diliyorum” dedi